Wednesday, January 19, 2005
Horasan Türkçesinin Sözlüğü
خوراسان توركجه سينين سؤزلويو
Üniversitemiz Fen Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sultan Tulu, bu yılın Haziran-Ağustos ayları arasında, Federal Almanya, Frankfurt, Johann Wolfgang Üniversitesi Türkoloji Enstitüsünde araştırmalarda bulundu.
Federal Almanya'da bulunduğu süre içinde Türkoloji alanında büyük bir eksiklik oluşturan “Horasan Türkçesinin Sözlüğü” için çalışmalar yürüttüğünü belirten Doç.Dr. Tulu, “Türkoloji sahasında Horasan Türkçesi lehçesi ilk defa ünlü Türkolog ve Altaist olan merhum doktora babam Prof. Dr. Doerfer tarafından Oğuz dil grubu içerisinde gösterildi ve bu görüş Türkologlar tarafından kabul gördü.” dedi. Horasan Türklerinin iki milyon nüfusuyla İran'ın kuzeydoğusunda iki dilli, bazı yerde üç dilli- bir nüfus olarak Kuçan, Bocnurd, Esferayin, Daragaz vb. gibi şehirlerde yaşamakta ve kendilerini torki veya horasan Türkü olarak (“torkmani değil!) Adlandırdıklarını söyleyen Doç.Dr. Tulu, “Bugüne değin, onların yaşadığı bölge eski Sovyetlerce Türkmen Bölgesi olarak kabul edilmekteydi, ancak Prof.Dr. Gerhard Doerfer'in yaptığı son araştırma gezilerinden sonra, özellikle 1973 yılından sonra derlenen malzemeler sonucunda bu malzemelerin dilinin Horasan’da yaşayan Türklerin özel bir lehçesi, yani Horasan Türkçesi olduğu bilim dünyasına tanıtılmış oldu.” dedi.
Yürütülen çalışmalar sonucunda yapılan derlemelerin dizinleri, küçük kelime listeleri ve gramer listeleri (Chorasantürkisch, Doerfer/Hesche 1993) ile Horasan Türkçesinin Folklor Malzemelerinin (Doerfer/Hesche 1998) yayımlandığını belirten Doç.Dr. Tulu, “Ancak bu alanda en büyük eksiği Horasan Türkçesinin Sözlüğü oluşturmaktaydı ki; bu sözlük bütün ağız çalışmaları esnasında hem dilbilimcileri hem de Türkologlar için vazgeçilmez bir başvuru kitabı olacaktı. Bu çalışmanın ortaya çıkması için on yıla yakın bir süre çalışarak projenin ilk adımlarını attım. Bu projemi Alman Akademik Değişim Kurumuna sundum ve projem kısa süreli de olsa iki aylık bir destek aldı. Proje danışmanım Johann Wolfgang Üniversitesi, Türkoloji Enstitüsünün Başkanlığını yürütmekte olan ve yenilerde ‘Eski Türkçenin Grameri’ adlı eseri yayımlanan Prof. Dr. Marcel Erdal'dır. Burada biz projemizle ilgili çalışmaları yürüttük.
İran'daki ağızlar, dolayısı ile geçiş ağızları üzerine Mainz Üniversitesince çok önemli bir projenin yürütülmekte olduğunu söyleyen Doç.Dr. Tulu, “Bu proje kapsamında Mainz Üniversitesindeki meslektaşlarımla da iletişim halindeyiz. Bu bağlamda 17-19 Aralık 2004 tarihleri arasında Mainz'de, The Evolution of Turkic in Iran (Türkçenin İran'daki Evrimi) başlıklı bir sempozyum düzenlenecektir. Bu sempozyuma biz de Horasan Türkçesinin sınıflandırılmasında Langar ağzının yeri ve dil özellikleri üzerinde bir bildiriyle katılacağız. Bilimsel faaliyetlerimiz arasında da Horasan Türkleri ve Türkçesi üzerine çalışmalarımız ağırlık kazanmaktadır. Örneğin, ‘Bocnurd'dan Folklor Örnekleri’ adlı çalışmamız Türk Dil Kurumunun yayımlayacağı kitaplar arasındadır.” dedi.
Görevlendirildiği süre içerisinde daha önce ön hazırlığını yaptıkları bu sözlüğün derlenmiş malzemelerinin eksikliğini tamamlamayı amaçladıklarını söyleyen Doç.Dr. Tulu, “Bundan sonra ise bu malzemelere esas teşkil edecek temel kaynakların taranması idi. Sözlük projesi kapsamında İran ağızlarının Türkçeye etkisini araştırmak üzere yine Frankfurt'ta bazı İranist meslektaşlarla da görüş alışverişinde ve kaynak taramasında bulundum. Bu arada genel olarak gerek projemle ilgili gerekse Türkoloji kaynaklı yeni yapılan çalışmalar da tarafımca gözden geçirildi. Ancak; tarafımca yapılan bu adımlar Tarihi Horasan Türkçesi için önemli bir adım olup, daha sonraki adımlar da İran'a, dolayısıyla Horasan bölgesine bizzat tarafımdan yeni derlemeler yapmayı gerekli kılmaktadır. Böylelikle yapılan derleme kayıtlarına yeni malzemeler sunulmuş olup, sözlük daha zenginleşmiş ve yararlı bir şekilde Türkoloji dünyasında hizmete sunulmuş olacaktır. Bu konuda ise Üniversitemizin teşviği ve desteğine ihtiyacımız vardır. Tarafımdan yapılacak bu çalışma alanında tek olup Türkoloji ve İranistler için olduğu gibi filoloji alanında disiplinlerarası bir ihtiyacı giderecek, aynı zamanda aranılan bir başvuru kaynağı olma özelliğini koruyacaktır.” dedi.
http://www.mu.edu.tr/t/
posted by10:07 AM